27 Mart 2011 Pazar

şu an gülüyorum.


kinaye değil, valla gülüyordum. başlığa "angut" yazmak geldi içimden, ona güldüm.

"televizyondakilere bakıp dünyadan nefret etme" seansından sonra blogger'a sarıldım.

ne zaman böyle bir seanstan geçsem aklıma hep network adlı film geliyor. zeitgeist izlediyseniz aşinasınızdır, ben zeitgeist furyası başlamadan önce izlemiştim (sanırım abim tavsiye etmişti, buradan selamlarımı yolluyorum), hatta bi ara okulda ders niyetine izletmişlerdi. izlemenizi tavsiye ederim. neyse.

"bellona sizin hakkınız" demişler ev kadınlarına. çok ilginç.

bir de şöyle bir şey var:

"...yukarıda çeşitli sanatçı ve gruplar, yanlarında ise youtube'da en fazla tıklanma sayısına sahip parçaları yer almaktadır. buraki isimlerin ortak noktası dünya'daki müziğe olumlu yönde az çok etki etmiş olmalarıdır. mesela judas priest metal müziğin öncü gruplarından biridir, eric clapton blues'un ilahıdır, mozart klasik batı müziğinin dehasıdır.

her neyse, toplam 24 adet grup/sanatçımız var. bu isimlerin en fazla tıklanan parçalarının sayılarını topluyoruz ve elimize 433,726,175 gibi bir sayı geçmiş oluyor. şimdi youtube'un arama kısmına ''justin bieber'' yazıyoruz ve en fazla tıklanan parçalarını listeliyoruz :

justin bieber - baby ft. ludacris - 498,370,852
justin bieber - one time - 228,761,041
justin bieber - never say never ft. jaden smith - 177,003,678

işte dünyadaki, özellikle yeni nesil gençlerdeki şapşallığın ufak bir ispatı. jimmy hendrix'ler, led zeppelin'ler tek başına justin bieber'den çok çok daha az tepki almalarının yanında 24 tane baba bir araya gelip biberciği geçemiyor.

daha kötüsü, artık çoluk çocuk televizyondaki müzik kanallarını açtığında john lennon'la değil 14-15 yaşında ferrari'lerle poz veren, pornostarlarla sıkı ilişki kuran, kötü şarkı söyleyen, kötü dans eden, kimin ne için bu kadar şişirdiği belli olmayan bir yeni yetme ile karşılaşacak.ne bekliyorsun bunlarla büyüyecek olan çocuktan ?"

(justin beiber hakkında brillant comme une larme nickli yazarın entrysi)


asıl suçun bu çocukta -en azından şimdilik- olmadığını biliyoruz. yani ilerde aklı başına gelirse "benden bir canavar yarattılar, bu ben değilim, müziği bırakıyorum" diyebilir. neyse konuyu saptırmayalım. sonuçta bu çocuk kendi iradesiyle buralara gelmedi. o süslenip pazarlanan, insanlara alışveriş merkezlerine gidip tüketmeyi (arada beyin hücreleriniz azalıp iyice salaklaşırsanız o da tuzu biberi) dürtüleyen metalaşmış insanlar zincirinin (şimdilik) son halkası. iki ayda sanki 20 yıllık müzisyenmiş gibi hardcore hayranların ortaya çıkması ve sanki çok önemli bir insanmış gibi her yerde göze sokulması kimseyi rahatsız etmiyor galiba.

saçlarınızı bir sağa bir sola savurup angut angut "ööf john ne dert ediyorsun dinle işte bak çocuk ne güzel müzik yapıyor" derseniz hem kendinizi kandırmış, hem de ister piyasaya çıkma derdi olsun ister olmasın, yıllardır "düzgün" müzik yapan kişi ve gruplara hakaret etmiş olursunuz. "düzgün müzik" subjektif bir kavram evet, ama justin beiber dahil amerikan ve uluslararası anaakım pop müziğinden daha iyi olduğu kesin.

falan. kafam dağıldı yine.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder