2 Mayıs 2013 Perşembe

uyku sayıklamaları volume 16 - manic pixie dream girl



selam sevgili fşk okurları. başlığın belirttiği üzere, birkaç sene önce keşfettiğim "manic pixie dream girl" kavramı hakkında bir iki kelime söylemek istiyorum.

eğer aşina değilseniz, Magic Pixie Dream Girl, genellikle komedi-drama türü filmlerde görülen, başroldeki ergen erkek karakterimizin büyüyüp adam olmasında katalizör görevi gören, şirin, sevimli ve bir o kadar sorunlu kadın karakterimizdir. Garden State, (500) Days of Summer, hatta Angel-A izledikten sonra "aa ne güzelmiş böyle hatunlar" diye düşünürdüm, daha sonra öğrendim ki aslında böyle bir kavram varmış.

söylemek istediğim şeylerden biri, bu hatunlar hakkında yapılan "başroldeki can sıkıcı derecedeki duygusal erkeğe hayatı ve onun sonsuz gizem ve maceralarını benimsemeyi öğretmekten başka işe yaramayan sığ karakter" eleştirisi. Bu yoruma katılsam da, şöyle bir açıklama getirmek isterim: gerçek hayatta ve filmlerde bu kadar boktan ilişkiler varken bir erkeğe (veya kadına) hayata daha iyimser veya şevkle bakmayı öğretmekte herhangi bir sorun görmüyorum. ayrıca filmin içinde uzay gemileri veya robotlar geçmediği için illa ki "gerçek hayatı %100 yansıtması lazım" gibi bir şey söz konusu değil. bu bir film, bu bir senaryo, yazar neyi ya da kimi anlatmak isterse onu anlatır. bazı eleştiriler ise bu senaristlerin "mizojinist" olduğu üzerine kurulu. yuh arkadaşım, kırk yıllık paranoyağım böyle buzağı aramadım.

söylemek istediğim diğer şey ise, erkeler tarafından bir MPDG olarak yaftalandığını söyleyen bir kadının "eğer duygusal olarak büyümek ve kabuğunu kırmak istiyorsan, bunu kendin yap." demesi hakkında. şimdi, büyüme işi, kendi başına (ya da pasif bir şekilde insanları gözlemleyerek) gayet başarıyla gerçekleştirilse de, duygusal konular veya sevgililik müessesesi bence kesinlikle interaktifliğe ve deneme yanılmaya bağlı bir şey. söz konusu MPDG hastalığına tutulan erkeklerimiz insan ilişkilerinde iyi oldukları halde sevgili konusunda biraz şanssızlar, çünkü kadınların genel olarak yöneldikleri bir tip değildirler. bu durumda, karşı cinsle cinsel anlamda daha iyi iletişim kuran erkekler, ya ergenlik dönemlerinde kendileri kadar salak olan pek çok kız ile (ergenlik döneminde herkes salaktır, azı akıllanır, çoğu malesef kurtulamaz) ilişki yaşama şansını bulup kendini o alanda geliştirenlerdir, ya da kadınların annelik içgüdülerine hitap eden (bu blogda da değinilmiş) piç erkeklerdir. dolayısıyla zavallı erkeğimiz, çocuksu olarak nitelendirilen MPDG'nin etrafındayken, ondan daha çocuksu olur, eli ayağı birbirine dolanır.

sonuç olarak, sevgili hanımlar. ilişkinizde size bel bağlamış bütün erkekler, MPDGzede değildir. eğer gerçekten öyle olan bir erkeğe rastlarsanız, bilin ki o iyi bir insandır. illa onunla "sonsuza kadar beraber" olmak zorunda değilsiniz (ki filmler gösteriyor ki olmuyorsunuz da). fakat, biraz önce de dediğim gibi, başkalarına daha iyi bir insan olmaları için yardım etmekte hiçbir sorun yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder