6 Nisan 2010 Salı

ayışığı sonatı


geçmişin efsanevi bestecilerinin eğer günümüzde yaşasalardı rock müzik dinleyecekleri ve besteleyeceklerinden bahsedilir sürekli. müzik arşivimde çok fazla janr olmasa da tutkulu bir rock müzik dinleyicisi olduğumu söyleyebilirim.

nice destansı şarkılar dinledim. çoğunda gaza geldim, çoğunda hüzünlendim. çoğunda hayatın anlamını aradım. fakat ömrüm boyunca dinlediğim en güzel eserlerin listesini yapsam ayışığı sonatı ilk 5'in içine girer.

yılda sadece birkaç gün dinlediğim, dinlediğimde ise gün boyunca loop'a aldığım, o ilk 2-3 dinleyişte her yerimi uyuşturup bir şey yapmamı engelleyen bir eser. sadece gözlerimi kapatıyorum ve beethoven beni gitmem gereken yere götürüyor. bu nasıl bir yetenektir, nasıl bir duygudur ki
kendisinden sonra gelen binlerce müzisyeni ve "ruhlara dokunduğunu" iddia ettikleri milyonlarca şarkıyı silip atabiliyor, 200 yıl sonra bile tüyleri diken diken edebiliyor, o kapalı gözlerimden rahatça bir damla gözyaşını alabiliyor.

kulağıyla değil, kalbiyle müzik yapan bir adam beethoven. ithaf ettiği bu eseri reddeden kadını ise sonsuza dek pişmanlık duymakla lanetlemiştir.

en sevdiğim yorumununa yakın olanını buldum youtube'dan:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder