1 Kasım 2010 Pazartesi

john ve onun fantastik aklından geçenler - 3


  • kahvaltıda beyaz peynir ile diyaloga girdim.

  • eskiden tek gitarım ve kuzenimle takas sonucu elde ettiğim "süper metal" distortion pedalım ile dünyayı kurtaracağımı zannederdim. 15 gitarı ve 21 pedalı olan insanları, çalmak istedikleri müzik veya o müziğin vereceği duygu yerine sürekli "ideal ton"u bulmaya çalışmalarını anlamazdım. artık o anlayışım değişmeye başladı. şu an pedal değil de en azından başka gitarlara ihtiyacım olduğunu biliyorum. insan her gün yeni bir şey öğreniyor.

  • arkadaşlarda kalma ve sabahlama seansları yüzünden -zaten var olmayan- uyku düzenim iyice bozuldu. artık birkaç gün boyunca uslu bir çocuk gibi gece yarısını görmeden sütümü içip yatmayı planlıyorum.

  • birkaç yıldır planladığım "izmir meteoroloji takvimi" planımı bu sene yürürlüğe koydum. "sonbaharın ilk yağmurundan sonra havalar hemen soğumuyor" "pastırma sıcaklarına dikkat et" tarzı notlar var. lakin bu notların hepsi aklımda olduğu ve bir yere yazmadığım için büyük ihtimal unutacağım. mesela "efes pilsen blues festivali" zamanlarında havada keskin bir dönüş oluyor, bunu da not edeceğim.

  • havalardan bahsetmişken, şu gardrobu da yenileyemedik bir türlü. en soğuk havlarda giyecek salaş bir şeyim bile yok, sürekli elit burjuva havalarında, havalı kazaklar ve şık paltolar ile geziyorum. kendimi bayramlık çocuk gibi hissediyorum.

  • saçlarımın uzun olması da artık çirkinliğimi örtmemeye başladığı için artık kestirmeyi düşünüyorum. 6 sene önce yılmaz morgül'e benzediğim için saçlarımı uzatmaya başlamıştım, bu süre içinde yüz hatlarımın değiştiğini düşünüyorum (en azından yakın zamanda çektirdiğim vesikalıklara baktığımda ya mahallenin bıçkın delikanlısına ya da iranlı profesörlere benziyorum). bir değişiklik lazım.

belki de sorun gözlüklerdedir?

3 yorum:

  1. - beyaz peynirin muhabbeti iyidir.
    - izmir meteoroloji takvimi şahane fikirmiş, peşinden git.
    - you are what you wear. eheh.
    - keep the hairdo, lose the glasses.
    özledim lan. öpüyore.

    YanıtlaSil
  2. spontane bir şekilde kışlık şapka aldım lan. bi anda daha az çirkin oldum.

    bi ara izmir'e gel. çok öpüyore.

    YanıtlaSil
  3. Yılmaz Morgül nedir arkadaşım :)) Benzetmeye gel
    O dönem her gün yanındaydım ben senin
    Böyle bir izlenim uyandırdığını hatırlamıyorum..

    PS:Uzun zamandır seni takip etmeyi unutmuşum. Bugün yorumları abartabilirim.

    YanıtlaSil