(evet evet, birinci volümün ilk bölümü.)
"gandhi'nin pasif direniş fikri gayet başarılı ama insanoğluna inanması, insanın iyi olduğunu düşünmesi yanlıştı. etrafınıza baksanıza, bizler iğrenç yaratıklarız. virüsüz, dünyadan arındırılmamız gerek.
bencil olmadan sorumluluk alabilir miyiz? "BENim hatam" "BEN yaptım". benbenben... şu andaki küresel iklim krizi çok tehlikeli. ancak bu her zaman olan gelip geçici bir süreç mi, yoksa bu sefer harbi sıçtık mı? George Carlin'in dediği gibi, milyonlarca yıldır ayakta duran bu küçük mavi küreyi birkaç plastik torba ve alüminyum tenekeyle yokedeceğimizi mi sanıyoruz? bütün bu çığlıklar acaba insan egoizminin başka bir formu mu?"
bunları yazmışım. bazen böyle kötümserliğim tutuyor, insanlığın yokedilmesini istiyorum.
dünyanın bu küresel iklim krizi nedeniyle yok olmayacağı hakkındaki fikrim, insanların "tarih" denen şeyin aslında ne kadar muazzam büyüklükte olduğunu kavrayamamasından kaynaklanıyor. son yaşanan buz çağı yaklaşık 12,500 yıl önce yaşanmış ve 100.000 yıl sürmüş. yüzbin yıl abi, sen daha ay sonunu iple çekiyosun maaş yatacak diye. 100.000 yılı düşünmek korkunç bir şey. kimsenin işine gelmiyor tabi. herkes panikte: "ölecez biz!" ölmeyeceksin ulan! [/kadir inanır] bi de ortaçağ boyunca 500 yıllık sıcak ve soğuk dönemler yaşanmış. onların devemı gibi bir şeyin içinde bile olabiliriz.
yani tamam, asla 18. yy'dan itibaren sanayi devriminin doğa üzerinde yarattığı muazzam etkiyi yadsıyamam. yadsıyanı döverim. eğer bu iklim krizi sadece bir süreçse, düzelecekse, insan ırkının en az 300 senedir yarattığı kirlilik bu düzelme hızını durdurma durumuna getirecek kadar yavaşlatıyor.
bu kadar yazdım ama, george abi benden daha güzel anlatmış:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder