24 Haziran 2010 Perşembe

soni'nin korkusu


sabah 5'te kalkıp evden çıktım, izmir'de dün öğlenden beri var olan güneşli havaya kanıp bir kazak dışında ince şeyler aldım, bi baktım istanbul'da sonbahar havası var?! wtf dedi şu deli gönül. pantolon yok, şemsiye yok ne var lan it?

mp3 çalarıma lisa hannigan'ı atmamışım! oysa yolda giderken dinlerim diye sevinmiştim. imdadıma yolculuk müziğinin vazgeçilmezi oren lavie yetişti. oren hiç şaşmaz ama bir de lisa olsaydı iyi olurdu.

buraya geliş amacım 1. geleneksel sonisfir türkü şenlikleri'nin nimetlerinden yararlanmak, lakin 2 sene önce gördüğüm metallica dışında diğer grupların sadece üçer beşer şarkısını biliyorum? olsun, maksat eğlenmek coşmak.

lakin üzülmeyin; burada olamayacak siz sevgili arkadaşlarım adına "mein herz brennt" diye bağıracağım, slayer ve megadeth'te kopacağım. ülkemize bu seferle beraber 4 kez gelecek olan metallica da artık bize bir kıyak geçsin, süprizler falan olsun. lakin şu andaki tek beklentim son albümdeki şarkıların çalınması.

izmir'e dönünce bir konser değerlendirmesi yapabilirim. şimdilik görüşürüz canlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder