28 Eylül 2010 Salı

kazanan yalnızdır


eski kayıtlarımdan birinde kitap okumadığımı söylemiştim. bu aralar hayatımda pek bir şey olmadığı için bu alışkanlığımı kırayım dedim ve annemin tavsiyesiyle bu kitabı okudum: o vencedor esta so - the winner stands alone - kazanan yalnızdır

sözlükte kitap ile ilgili kısa bir yorum yapmıştım. ama söyleyecek daha falza şeyim olduğunu hissettim:

-spoiler-

kitapta anlatılanlar eğitimim yüzünden bana çok yabancı gelmiyor, galiba bu yüzden dolayı kitaptan pek de etkilenmedim. şöhrete, paraya, güce olan düşkünlük; popüleritesi yüksek olan her meslekten insanların geçmesi gereken yollar ve yaşayacakları düş kırıklarının sıradan hale gelmesi. lakin kitabı okudukça, kariyerinde düşüşe geçen veya bir anda parlayıp sönen yıldızların meslek seçimlerinden değil, kişiliklerinden dolayı bu hale geldikleri anlaşılıyor, zaten yazar paulo coelho da bunu kitabında örtülü olarak belirtiyor.
en sonda, kitapta anlatılan kişilerden çok azı hayatta kalıyor. peki bunlar kazanıyor mu? kazansalar da yanlız kalıyorlar mı?
igor'un kazanıp kazanmaması -özellikle ewa'yı öldürmeye karar verdikten sonra- çok önemli değil. o bir manyak, ilk öldürdüğü kurbanın bir meleğe dönüşüp onu koruduğuna inanan bir seri katil.
gabriela ise daha o sabah arkadaşlarıyla kaldığı bir hotel odasında akşamdan kalma olarak uyanıp, akşamına yepyeni bir hollywood filminin başrol aktrisi oluyor. ilk başta kendini kontrol etmeye çalışsa da duygularına yenik düşüyor ve kendini gösteri dünyasının ihtişamlı dünyasına bırakıyor, ancak aynı günde hem filmin ünlü "yıldızı" hem de filmin yapımcılığını üstlenen moda devinin öldürüldüğünün farkında olmadan gününü bitiriyor.
kitapta kazanan tek kişi jasmine gibi duruyor. onu da içine girdiği parıltılı dünyanın etkisine kapılmayarak, ve içine henüz yeni girdiği bu parıltılı dünya yerine sevdiği kadını seçerek başarıyor.
jasmine kazanıyor, yalnız da değil.
e oldu mu paulom, oldu mu?
düşünceleriniz varsa, paylaşmak isterim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder