26 Haziran 2011 Pazar

uyku sayıklamaları volume 8 - farkındalık ve çeşitli şeyler


yazıya bir başka kelime tanıtımı ile başlayalım: farkındalık.

dizi ve filmlerin popüler ögelerindendir "farkındalık". karakterlerden bazı şeylerin farkında olmalarını isteriz. aldatılan birinin aldatıldığının farkında olmasını, sevilen birinin sevildiğini bilmesini, bir yalana inanan kişinin gerçeğin farkına varmasını vs. isteriz. farkındalığın gerçekleştiği o anda dizi/film sanki büyük bir açıklığa girer. izleyici rahatlar, o an bütün dertler bitmiştir, karakterlerin ve izleyicinin mutluluğu önündeki engeller kalkmıştır.
malesef insanlar gerçek hayattaki farkındalıklar için aynı hassasiyeti gösteremiyorlar.
~0~

şimdi yazmak istediğim asıl konulara gelelim:

bugüne kadar neden yazmadığımı bilmiyorum: insanın doğayla olan "savaşı".

"insanın doğayla olan mücadelesi". "insanın doğaya egemen olması". herkesin dilinde. lakin her duyduğumda midem bulanıyor. doğanın bir parçası olduğumuzu, hatta bir gün ölüp tamamıyla yok olacağımızı kabullenememek çok acı. diğer hayvanlar çiftleşirken akıllarından neler geçiyor, nesillerini devam ettirmek hakkında düşünüyorlar mı, düşünüyorlarsa nasıl düşünüyorlar bilmiyorum ama insan kadar, sudan sebeplerle hayatta kalmayı isteyen ve neslini devam ettirmeye çalışan başka bir yaratık daha tanımıyorum. insan denen varlığın, ilkel zamanlarda peşinde koşturan kaplandan ya da etrafındaki herkesi hasta edip öldüren yağmurdan soğuktan intikamını alacak kadar doğaya bu kadar kin güdüp doğaya bir vahşi hayvanı evcilleştirir gibi "egemen olmayı" istemesi sinirimi bozuyor açıkçası. bu son üç yüz yılda ağır sanayi ile doğaya verdiğimiz hasar "intikamımız" için yetmez mi?

bir başka konu ise davranış biçimlerimiz. bana göre, insanların ilkel denilen davranışları, "doğal" davranışları değil. belirli bir birikim sonucu oluşmuş, ilkel zamanlardaki hayat tarzına "tepkisel" bir cevap. tepkisel derken kastetmek istediğim, ilkel olarak sınıflandırdığımız davranışların çoğunun kaba ve agresif olarak nitelendirilmesi. yani insanın doğaya karşı gereksiz savaşına yenik olarak başlaması, insanın bilenmesine neden olmuş olabilir.

insan da doğanın bir parçası olduğu için, doğayla olan savaştan bahsederken insanın insanla olan savaşını yok saymak da olmaz. tarih boyunca efendilerin sayıca az, kölelerin çok olması nedeniyle bugünki insanların birçoğu, nesiller boyu köle olmuş ailelerin torunları olup, nesilden nesile aktarılmış davranış alışkanlıklarınıa sahip olmuş olabilirler.

eğer bu farkındalık evrensel hale gelirse, insanlığın ilkel ve içgüdüsel davranışlarında köklü bir değişiklik olacağını düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder