23 Mayıs 2012 Çarşamba

uyku sayıklamaları volume 10 - ekşi sözlük, kezban ve türk erkeği


bugün internette güldüğümüz pek çok şeyin yaratıcısı olan 4chan'deki "kaç yaşındasınız" temalı bir başlıkta "1996" cevabını görünce şok olmuş ve aynı zamanda utanmıştım, "allahım ben nerede takılıyorum" diye. lakin bu olay ekşi sözlük'te dolaşırken gördüğüm mallıklara anlam vermede büyük işe yarıyor.

10 sene önce abim henüz bir üniversite öğrencisiyken ekşi sözlük'te yaşıtlarıyla takılıyordu. şimdi hepsi iş güç, bazıları ise çoluk çocuk sahibi. o günden beri sözlük daha popüler ve daha kalabalık oldu. eski günlerden aşina olduğum isimleri görmüyorum ama yazan binlerce insan var. dolayısıyla bugün ekşi sözlük'te yazılan çoğu şeyin olgun kişiler değil, yine üniversiteliler, liseliler ve hatta (allah korusun ki) ilkokulluların klavyesinden çıktığını anlamak lazım. böylece yazılan şeyleri ciddiye almak gittikçe zorlaşıyor. laptop başında delirerek okunan yazılar aslında süzme gerizekalıların aklından değil, insanları sinir etmek için bile bile aptalca şeyler yazan liselilerin elinden çıkyor.

durum böyle olunca açılan başlıklara ve girilen entrylere tamamen farklı bir gözle bakılabiliyor. mesela "türk kızı", "uff snne be slk" ve "unutulmayan kezban sözleri" başlıklarındaki entryler. özellikle "türk kızı" başlığındaki entrylerin %5'inin erkeğin kuyruk acısından (kadınların kezbanlığının söz konusu olmadığı olaylardan) dolayı yazıldığı anlaşılabilir olsa da, bu 3 başlıktaki entrylerin hepsi acayip komik ve bir o kadar doğru (okumanızı öneririm). lakin az önce yazdıklarımı hatırlayacak olursak, etrafta kadın erkek ilişkilerini tanımlarken "almak-vermek"ten öteye gidemeyen liselilerin kol gezdiği düşünülürse, entryleri değerlendirirken biraz daha dikkatli olmak lazım. işin kötüsü, bu adamların yaşları ilerlese de zihniyetleri değişmeyebiliyor, sözlükte de örnekleri var.

peki erkeklerin sorunu bu kadar mı? hayır değil. türk kızı hakkında söylenecek şeylerin çoğu, türk erkeği hakkında da söylenebilir. hatta türk kızı, türk erkeğine baka baka kararmış da olabilir. sonuçta, büyüyünce radiohead dinleyip (gerçi radiohead de popüler aslında, daha avant-garde bir örnek verebilirdim) avrupa filmleri izlediğimizi söylerek kadınları kandırıyor olabiliriz, fakat hepimiz "oğlum bak git" videosundaki yere kemer vuran çocuktan evrilmiş yaratıklarız. lakin ben hiçbir zaman öyle biri olmadım. ha, malın önde gideni miydim? master degree. hatta bazıları hâlâ öyle olduğumu iddia edebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder