14 Haziran 2012 Perşembe

taze taze


bugün sabah beklenmedik bir "iş görüşmesi" telefonu geldi. apar topar giyindim gittim, görüşme yaptıktan sonra ilk günümmüş gibi oturttular, etrafa alışmamı istediler, akşam hepberaber çıktık.

şu an "ilk gün pişmanlığı" yaşıyorum. şu ana kadar çalıştığım (her ne kadar adam gibi çalışmasam da)her yerde yaşadığım bir duygu. içimde bir ses "HEMEN ÇIK GİT BİR DAHA DA ARKANA BAKMA" diye bağırıyor. fakat bu ses sağduyum mu yoksa yabancı bir ortama girmekten, başarısız olmaktan korkan yanım mı bilmiyorum. eve dönerken etraftaki herkesten farklı hissettim kendimi. sokakta gördüğüm her insan kaçırdığım bir fırsatı temsil eder gibiydi. bir tek benim gibi pantolon gömlek giyen bitmiş insanları görüp "aa aynı üniforma" diyerek empati kurdum (acıdım?). otobüsle eve dönerken motorun sesinden o kadar rahatsız oldum ki "araba mı alsam ne?" diye düşündüm kendi kendime. o derece bitmiştim.

allah kahretsin. milyon dolarlar kazansam da çalışmak beni hiçbir zaman mutlu etmeyecek. insanların hayallerinin peşinden koşmasını engelleyen hayata lanet olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder