17 Haziran 2012 Pazar

taze taze 2


bu ruh halim uzun süre devam edecek sanırım. (parantez içi alakasız not: az önce the social network'ü izledim, bilgisayar başında otururken bana soru soran anneme mark zuckerberg gibi gayet soğuk yanıt verdim). yepyeni bir "ben" ile tanışıyorum galiba: çalışan ben. 2 senedir bölük börçük müzik işleri dışında hiçbir şey yapmadığım için mi, özgürlüğe alıştığım için mi, yoksa sırf rahatım bozuldu, işime gelmiyor diye mi bu haldeyim bilmiyorum. yarın resmen ilk günüm olacak. hakkında hiçbir şey bilmediğim bir işte çalışacağım. garip olan şey ise tam da böyle biri, yani hiçbir şey bilmeyen birini aramaları. bir yandan işin yasal olup olmadığından hâlâ kıllanıyorum. yurt dışına mermer satmaya çalışacağım. zaten bir gram pazarlamacı ruhum yok, zaten insancıl (gavurların "people person" dediği) biri de değilim. ne yapacağım bilmiyorum.

işin bir garip yanı daha ise, görüşme telefonu gelmeden 2 gün önce "hiçbir şey yapmıyorum" diye büyük bir buhran yaşamamdı. şimdi bu durumda çenemi kapamam gerek gibi duruyor. peki "mutsuzsan bir an bile durma"ya ne oldu? "hayallerinin peşinden git"e ne oldu? hayallerin peşinden parasız gidilemiyor. ya da ben hâlâ o parasız yolu bulamadım.

yapabileceğim en iyimser tanım, şu anda "hakkında hiçbir sik bilmediğim bir şeyi yaparken duyulan korku" modunda olduğum. yani bu işi patronum bile yapabiliyorsa, ben de yapabilirim. sadece kendimi birkaç ay zincirlemem gerek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder