13 Ocak 2012 Cuma

wheel


ilk ve orta öğretimde bize adam gibi tarih öğretselerdi, bugün yaşananlar karşısında kaşımızı bile kıpırdatmazdık, diye düşünüyorum.

bugün muhafazakar kesimin ağzından ne zaman "değişim, dönüşüm, devrim, rejim" diye bir şey çıksa, laik depresifler godzilla görmüş japon gibi elleri havada başı kesik tavuk gibi koşturmaya başlıyor. başka bir kaydımda belirttiğim gibi, cumhuriyet devrimi yapılmasına rağmen zihniyet değişmedi, sadece halkın tapacağı adam değişti. dolayısıyla osmanlı devleti (veya hilafet sistemi) devam etseydi, demokrasiye ve cumhuriyete nasıl ters bakacaktıysak, cumhuriyetten sonra muhafazakar anlayışa da öyle baktık ve osmanlı hanedanını anadolu topraklarından sürdüğümüz gibi zihnimizden de sürdüğümüzü zannettik. oysa bu anlayış her zaman vardı, sadece egemen kültür değildi. işte bunu bize tarih derslerinde öğretmediler. akp iktidarından sonra gördüğümüz ve yaşadığımız değişiklere verdiğimiz "noluyo lan nereden çıktı bunlar" tadı da buradan geliyor.

dinler ve onları takip eden insanların söyledikleri ne kadar aptalca ise, onlara "daha 2 sene önce ortaya çıkmasına rağmen neden herkesçe sevildiği anlaşılamayan justin beiber ve hayranları" gibi davranmak da bir o kadar aptalca, "benim anneannem de başortüsü takardı" deyip de durumu geçiştiremezsin. bu anlayış toplumda binlerce yıldır var, maneviyat olarak sende bende de var. iyilik ve kötülük, bilgelik ve cehalet herkeste her zaman var. önemli olan yaptığımız seçimlerdir.

ilelebet payidar kalacağını zannettiğiniz türkiye cumhuriyeti'nin yıkılacağından korkuyorsanız, göktürkleri, uygurları, selçukluları, bizanslıları, tarih kitaplarından hatırladığınız bugüne kadar yıkılan bütün devletleri ve imparatorlukları hatırlayın. devasa kaleleri gözlerinin önünde yıkılırken kimse yanındakine "allah belanızı versin, bir türkiye kadar olamadık be!" demiyordu sanırım. hepimiz bu mavi-yeşil kürenin üstünde rastlantı sonucu meydana gelmiş et torbalarıyız. elbet bir gün türkiye de yıkılacak, ondan sonra kurulmasından çok korktuğunuz o devlet de yıkılacak, ondan sonraki devlet de.

(yoğun istek üzerine) sonuç olarak, kısa bir süreliğine buradayız. kağıttan kaleler içinde bazı insanlar "kral" sıfatıyla yaşasa da hayat onların uğruna yaşamaya, ölmeye, veya bayraklar ve tanrıların peşinden koşulmaya değmeyecek kadar ilginç bir olay. bunlar ölümden sonrasına ait konular gibi geliyor. dünyanın her bir karışı gezilip görülmeden, insan kendi içinde düşünüşler yaşamadan "belirsizliklerin" olduğu idda edip bu belirsizliklerin altında ezilmek ve kendini hayali arkadaşlara teslim etmek yanlış bir olay.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder